Ankara Ticaret Borsası

Ankara Ticaret Borsası (ATB) kuruluşunun 90 yılını, Meslek Komiteleri, Meclis Üyeleriyle düzenlediği müşterek toplantıda kutladı. Müşterek toplantının açılışında bir konuşma yapan ATB Yönetim Kurulu Başkanı Faik Yavuz, “Borsamızın bugünlere gelmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyor, ebediyete intikal edenler Allah’tan rahmet diliyoruz” dedi.

Konuşmasında, ATB’nin kuruluşun 1907 yılına kadar gittiğine dikkat çeken ATB Başkanı Yavuz sözlerini şöyle sürdürdü:

“ Ankara Ticaret Borsası’nın kuruluş tüzüğü, 3 Nisan 1907 tarih ve 32 sayılı Danıştay kararı ile onaylanmış, 26 Eylül 1910 tarihinde de Ankara Ticaret Borsası’nın faaliyetlerine izin vermiştir. Ancak aradan geçen süre içinde çalışmalarını tam anlamıyla sürdüremeyen Ankara Ticaret Borsası, 19 Şubat 1925 yılında Cumhurbaşkanı Atatürk ve dönemin Bakanlar Kurulu’nun imzaladığı kararname ile Zahire Borsası olarak faaliyete geçmiştir.

Borsamız, 12 Şubat 1927 Cumartesi günü saat 16.00’da ilk toplantısını gerçekleştirmiş, 26 Şubat 1927 Cumartesi günü yaptığı 3.toplantısı sonunda, küşat edilerek resmen faaliyetine başlamıştır.

Bir avuç girişimcinin yaktığı meşale, her geçen gün biraz daha gürleşmiş ve bugün 90 yıllık bir büyük bir kuruluş haline gelmiştir.

Borsamızı, kuran ve bugüne kadar getirenlere şükranlarımızı sunuyor, ebediyete intikal etmiş olanlara Allah’tan rahmet diliyoruz.”

200 yıllık Anayasa geleneğimiz var

Konuşmasının ikinci kısmında 16 Nisan’da yapılacak Anayasa Referanduma ayıran Yavuz, “ülkemiz 16 Nisan 2017 günü sandık başına giderek, 18 maddelik Anayasa değişikliğini oylayacaktır. Sonuç ne çakırsa çıksın ülkemiz için hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

Yavuz sözlerine şöyle devam etti:

“200 yılı aşan bir anayasa geleneğimiz var. 1808’de Sened-i İttifak ile başlayan süreç daha sonra, 1839’da Tanzimat Fermanı, 1856’da Islahat Fermanı, 1876’da Kanun-i Esasi, 1908’de Kanun-i Esasi’nin yenilenmesi, 1921’de Teşkilat-ı Esasiye, 1924’te Teşkilat-ı Esasiye’nin yenilenmesi, 1961 ve 1982 Anayasalarıyla bugünlere gelmiş bulunuyoruz.

Yürürlükte bulunan 1982 Anayasası, zaman içinde çok önemli değişikliklere uğramıştır. Bugüne kadar, 177 maddelik 1982 Anayasası’nın 113 maddesi değişmiş bulunmaktadır. İlki 1987, sonuncusu Mart 2011 olmak üzere, tam 17 kez küçük ya da büyük anayasa değişikliği gerçekleştirilmiştir.

Bu tablo bize şunu göstermektedir. Ortalama olarak her 23 yılda bir anayasa yapmışız. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, sonuncu anayasamız olan 1982 Anayasası’nı gerek toplumsal gelişmeler, gerekse iktidarların arzularına istinaden, 177 maddesinden 113’ü değiştirmişiz. 16 Nisan’da yapılacak referandum değişikliklerin kabulü halinde, yönetim sistemimizde köklü değişikliklere gidilecektir. Yeni devlet yapılanmasıyla birlikte, ülkemizin hedeflenen gelişmişlik düzeyine ulaşması tek dileğimizdir.”

Konuşmasının son kısmında, 2017 yılı ile birlikte, başta KOBİ’ler olmak üzere sanayi, ticaret ve esnaflarımıza yönelikte destek kredileri yoğun bir şekilde verilmeye başlandığına işaret eden bu konuda, en önemli görevi Başkanlığını yürüttüğü Kredi Garanti Fonu üstlendiğine dikkat çeken Yavuz, bu konuda açıklama yapmak üzere Kredi Garanti Fonu(KGF) Genel Müdürü İsmet Gergerli’nin ATB Meclis toplantısına katıldığını belirtti.

Gergerli’nin sözleri

Kredi Garanti Fonu (KGF) AŞ Genel Müdürü İsmet Gergerli, ATB Meclis toplantısında yaptığı konuşmada, kredi garanti kurumlarına sağlanan Hazine desteğine ilişkin Bakanlar Kurulu kararının büyük yenilikler getirdiğine dikkati çekerek, “KOBİ’lerin finansmana erişiminde çok önemli bir sayfa açtık.” dedi.

Gergerli, Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren, “Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanan Hazine Desteği”ne ilişkin Bakanlar Kurulu kararı hakkında açıklamalarda bulundu.

KGF’nin 1991’de kurulduğunu hatırlatan Gergerli, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığının (KOSGEB) üçte bir ortakları olduğunu belirtti.

Gergerli, KOBİ’lerin daha kolay ve maliyetsiz finansmana erişiminde örnek olduklarını ve KGF teminatının, bankalar nezdinde çok değerli olduğunu dile getirerek, “Bankalar mevduat toplar, üzerine risk primini koyar, sermayesinin getirisini hesaplar, karını koyar ve kredi maliyetini çıkartır. KGF teminatı olduğunda ise risk primi ve sermaye getirileri maliyetlerini ortadan kaldırıyoruz. Bunu Türkiye’de, sanayinin ve yatırımların gelişmesi için yapıyoruz.” diye konuştu.

Yenilikler çok önemli

Gergerli, Bakanlar Kurulu kararının önemli yenilikler getirdiğine dikkati çeken Gergerli, böylece KOBİ’lerin finansmana erişiminde çok önemli bir sayfa açtıklarını vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:.

“Hazinemiz, 20 milyar liralık bir limit açıyor, biz bu limiti Türk sanayicisine ve KOBİ’sine tahsis edeceğiz. KOBİ’lerin kefalet üst limiti, 1,5-2,5 milyon liradan 3 milyon dolara çıkarıldı. Destekten yararlanıcı tanımına ‘KOBİ tanımı dışında kalan diğer işletmeler’ de eklendi. Tanım dışında kalan diğer işletmelerin kefalet üst limiti de 50 milyon dolar oldu.”

“Vergi ve SGK borcu olanlar da yararlanabilecek”

Gergerli, bankacılık sistemini daha fazla işin içine çekerek, onların desteğini alan bir yapı kurduklarını belirterek, Kredi onay komitelerinin kaldırılacağına, tahsis işlemlerinin reyting ve portföy garanti sistemleriyle sonuçlandırılacağına işaret etti. Gergerli, ocak ayında ortalama 35-40 gün olan tahsis sürelerini 7 güne indirdiklerini, yeni yapıyla birlikte ise sürenin 1-2 güne düşeceğini söyledi.

Gergerli sözlerine şöyle devam etti:

“İhracatın finansmanının, Türk ekonomisi için çok önemli olduğunun altını çizen Gergerli, “Eximbank’a yüzde 100 teminat vererek ihracatçı KOBİ’lerin finansmana erişimini kolaylaştıracağız. Banka aracılığıyla kullanılacak Eximbank kredilerinde ise mevcutta yüzde 75 olan kefalet limiti, KOBİ ve KOBİ tanımı dışında kalan ihracatçı yararlanıcılar için yüzde 85 olarak uygulanacak.

Vergi ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) prim borcu olanların, daha önce sistemden yararlanamıyordu, ancak yeni düzenlemeyle onlara da bir kapı açıldı. Bu düzenleme ile birlikte borcun kurum tarafından Hazine desteğiyle kefalet sağlanacak kredinin yüzde 20’sini aşmaması şartıyla ve öncelikli olarak ödenmesi halinde, vergi ve SGK borcu olan firmalara da kefalet sağlama yolu açıldı.”

“KOBİ’ler kredi limitin yüzde 24’ünü kullanıyor”

Açılmalarının son bölümünde, vadelerin de yeniden tanımlandığını bildiren Gergerli, işletme kredilerinde 5, yatırım kredilerinde ise 10 yıla kadar vadenin imkan dahiline alındığına dikkat çekti.

Gergerli, ocak ayında toplam risk bakiyelerinin 2,4 milyar lira iken, ekim ayında 4,6 milyar liraya ulaştığını kaydetti. Bu rakamın KGF için önemli bir artış olduğunu, ancak yeterli görmediklerini vurgulayan Gergerli, sözlerini şöyle tamamladı:

“Türkiye’de bankacılık sektörü, yaklaşık 1,5 trilyon liralık kredi limitleri kullandırıyor. Bunun sadece 400 milyar lirası, yani bankacılık sektörünün yaklaşık yüzde 24’ü KOBİ’lere kullandırılan krediler. Rakamın yeterli olmadığını düşünüyoruz, çünkü KOBİ’ler Türkiye ekonomisinin gelişmesinde çok önemli bir dinamik. Bunun bankacılık sektöründeki payının da artırılması gerekir. Onun için KGF’nin imkanlarının artırılması çok önemliydi. Başbakan’ımızın büyük desteğiyle bu imkan sağlandı. Biz de bu olanakları Türkiye ekonomisinin gelişmesine daha iyi kaynak olarak sunmaya çalışacağız.”

İkinci konuşmacı Dündar

ATB Müşterek Meclis toplantısının ikinci kısmında ise TOBB Başkan Danışmanı Çağlayan Dündar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı istihdam seferberliği kapsamında özel sektör temsilcilerine Türkiye'nin geleceği için en az artı bir istihdam sağlamaları çağrısında hareketle, İŞKUR ve TOBB’nin birlikte yürüttükleri, “İstihdam Seferberliği ile yapılan çalışmaları ve gelinin noktayı anlattı.

Dündar, en az bir istihdam için hükümetin önemli adımlar attığına dikkat çekerek, “Bugüne kadar istihdamda en önemli sıkıntılardan biri istihdam üzerindeki vergi ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) primi gibi maddi yüklerdi. OECD hesaplarına göre Türkiye'de istihdam yükü yüzde 38,3. Yani bir işverenin brüt ücret maliyetinin yüzde 38'ini vergi ve prim yükleri oluşturuyor. Bu noktada hükümetimiz devrim niteliğinde tarihi bir karar alarak yeni istihdamda bu yükü sıfırlıyor. Bu kapsamda tüm işverenlere bu yılın sonuna kadar özel bir imkan sunuluyor. İşverenler 1 Şubat 2017 tarihinden itibaren işe aldıkları her çalışan için bu teşviklerden yararlanabilecek. Örnek vermek gerekirse normalde asgari ücretin toplam maliyeti 2 bin 178 lira. Bunun 773 lirası devlete vergi ve prim olarak ödeniyor. Çalışanın eline net bin 405 lira kalıyor. Şimdi devletimiz diyor ki 'Bu 773 lirayı biz karşılıyoruz.' Dolayısıyla maliyetiniz 2 bin 178 liradan bin 404 liraya düşüyor. Yani işverenin istihdam maliyeti bir anda yüzde 35 azaltılmış oluyor" şeklinde konuştu.

TOBB Başkan Danışmanı Çağlayan Dündar konuşmasının son bölümünde Mesleki Yeterlilik konusunda yapılan çalışmaları, verilen eğitim programlarını anlatarak, bu eğitimler sonucu alınan belgelerin tüm dünyada geçerli olduğuna dikkat çekti.

90. Yıl yemeği

ATB Meslek Komiteleri üyeleri ile Meclis Üyeleri daha sonra, personelle birlikte 90. Yıl yemeğinde bir araya geldi. Yemeğe ayrıca, çok sayıda misafir de iştirak etti.