18.11.2024 / Ankara
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ve Ankara Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Faik Yavuz, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel’in katılımıyla gerçekleştirilen TOBB Strateji Geliştirme Yüksek Kurulu ve Yüksek Koordinasyon Kurulu Toplantısı’na katıldı. Toplantıda, Reel sektörün sıkıntı ve talepleri aktarıldı.
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu burada yaptığı konuşmada, ekonomi programının başarıya ulaşması için fikir paylaşımının ve karşılıklı empatinin önemine işaret etti.
Kamu ile reel sektör arasındaki iletişimin güçlü tutulması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, "Özel sektör olarak yüksek ve istikrarlı bir büyüme sürecinin, cazip bir yatırım ortamının ön koşulu olarak öncelikle makro ekonomide istikrar olması ve belirsizliklerin giderilmesinin gerektiğinin farkındayız." diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, kamu idarelerinin attığı adımlar ve uygulanan rasyonel politikalarla ekonomide biriken risklerin ve kırılganlık unsurlarının büyük ölçüde azaltılmasını memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. Para piyasalarında ve Türk lirasında sağlanan istikrarı, döviz dengesindeki iyileşmeyi, kredi risk primindeki gerilemeyi ve ülke kredi notundaki artışları bunun sonucu olarak gördüklerini kaydeden Hisarcıklıoğlu, "Bundan sonraki aşamada hem ekonomi programına toplumsal desteğin artması, hem de tempolu bir büyüme süreci için atmamız gereken ilave adımlar da var." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel de burada yaptığı konuşmada, dünya ekonomisinin üç temel krizle karşı karşıya olduğuna işaret ederek, bunların yönetim ve yönetişim, finansal ile iklim krizleri olduğunu söyledi.
Dünyayı bekleyen dördüncü krize dikkati çeken Şenel, "Ülkemiz de dahil olmak üzere bugün pek çok ülke dördüncü kriz olan demografik krizle karşı karşıya. Nüfus hızla yaşlanıp genç nüfus oranı azalırken bu dönüşüm ülkelerin ekonomik ve sosyal yükünü artırmakta, geleceğe yönelik nitelikli insan gücü kaynağını sınırlandırmaktadır. Son açıklanan nüfus projeksiyonları, doğurganlık hızı yüzde 1,5'e gerileyen ülkemizde 2030'un ilk yarısında yaşlı nüfus oranının yüzde 15'i aşacağına ve demografik fırsat penceresinin kapanacağına işaret etmektedir." diye konuştu.
Geleceğin doğru okunarak ekonominin hedeflenen istikamette yönlendirilmesinin önem taşıdığını aktaran Şenel, "Türkiye, 2010-2023 yıllarında menfur darbe girişimi, jeopolitik gerginlikler, Kovid-19 salgını, döviz kuru şokları, 11 ilimizi etkileyen deprem felaketi gibi eşi benzeri nadir görülen pek çok olumsuzluğa karşın dayanıklılığını ispat etmiş bir ekonomi. Son 20 yılda yüzde 5,4, 2010 sonrasında ise yüzde 5,8 büyüyen ekonomimiz, son 3 yılda yüzde 7,3 gibi yüksek bir büyüme performansı sergiledi." ifadesini kullandı.
Şenel, enflasyondaki düşüşe işaret ederek, "Bu süreçte para, maliye ve gelirler politikaları uyumlu biçimde yürütüldü. Hem depremin yaralarının hızla sarıldığı hem de bütçe açıklarının azaldığı ve ayrıca dezenflasyon sürecinden fiyat istikrarı sürecine geçilmesine yönelik kararlı adımların atıldığı bir dönemin kapısını araladık." diye konuştu.